Süspansiyon

Otomobil üreticileri müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutabilmek amacıyla
otomobile ait parçaların geliştirilmesi için büyük miktarlarda zaman ve para
harcarlar. Burada amaç makul seviyede bir performans sunmakla birlikte özellikle
konforlu ekipmanlar üretmek, ve bunu gerçekleştirirken de maliyetleri minimuma
indirmektir. Konuya süspansiyon sistemi açısından bakıldığında da bu durum
geçerlidir.



Ayrıca sürücülerin çoğunun performanstan çok konforu ön planda tutan
bir süspansiyon sistemini tercih edecekleri açıktır. Hatta GTI sürücülerinin dahi
tamamının yerden sadece 7-8 cm. yüksekliğinde ve kısa bir sigara paketini bile
devirebilecek kadar yere yakın bir otomobille yolculuk etmeyi tercih etmeyeceklerini
göz önünde bulundurmak gerekir. İşte tüm bu sebeplerden ötürü fabrika çıkışında
otomobillerin tam***** yakını performans düşkünlerine ‘yumuşak’ veya ‘yüksek’
gelecek bir süspansiyon sistemi ile donatılmış olarak satışa sunulur.

Herşeyden önce başarılı bir yol tutuş, keskin bir direksiyon hakimiyeti ve viraj
performansı için daha kısa ve sert spor yaylar ve yine mümkünse daha kısa ve sert
spor amortisörler iyi bir başlangıç olacak ve bu konudaki şikayetlerin tam*****
yakınını giderecektir. Bu işi mümkün olduğunca ucuza getirebilmek amacıyla eski
amortisörler, hatta kesip kısaltmak suretiyle eski yayların kullanımı akla gelebilir.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki eski yayların kullanımı bu yayların spor yaylara
göre daha yumuşak olmaları sebebiyle arzu edilen sonucu vermeyecektir. Hele ki bu
yayların kesilip kısaltılmaları arzu edilen sonucu vermemelerinden öte son derece
tehlikelidir. Yine eski amortisörlerin kullanımı yerine hem daha sert spor
amortisörler, özellikle de bu iş tam hakkıyla yapılmak isteniyorsa orijinalden daha
kısa olan tipler tercih edilmelidir. Hem yay, hem de amortisör konusunda piyasada
tercih edilecek kaliteli birçok marka olmakla birlikte Bilstein-Eibach ikilisi iyi bir
seçim olabilir. Ben 106 GTI’ ımda Eibach yay ve bu yaylara uygun şekilde Bilstein’ın daha kısa olan ‘Sprintline’ serisi amortisörlerini kullanıyorum. Maddi olanaklar elverse dahi bazı otomobillerin
belirli modellerine ait ürünleri bulmak zor olduğundan, ‘markasız’ veya ‘bilinmeyen’
markalara yatırım yapmamak kaydıyla diğer tanınmış markalardan da seçim
yapabilirsiniz. Eğer satıcı tüm iknaları sonucu sizi piyasada bilinmeyen örneğin bir
yay almaya ikna ederse de, en fazla 5-6 ay sonra otomobilinizin yayın kötü
kalitesinden dolayı arabanızın ön tarafının ‘çöktüğünü’ izlemeye kendinizi
hazırlayın..

Amortisörlerin Başlıca Görevi ve Amortisör Dizaynları

Amortisörlerin başlıca görevi lastiklere dikey bir kuvvet uygulamak suretiyle yol ile
olan temaslarını daimi kılmaktır. Bugün kullanımda olan iki tip amortisör dizaynı
vardır: Çift-tüp ve tek tüp(mono-tüp) dizayn..

Alışılagelmiş klasik çift-tüp dizayn amortisörler dikey monte edilmek zorundadır.
Tek-tüp dizayn amortisörler ise yüksek basınçlara dayanıklı, hem dikey, hem yatay
her iki konumda da çalışabilecek amortisörlerdir.

Amortisörler Nasıl Çalışır?

Amortisörler sıvının yer değiştirmesi prensibine göre çalışır. Eğer amortisörü bir
piston olarak kabul edersek, amortisörün yukarı-aşağı hareketlerinde bu piston
içerisindeki hidrolik sıvı gerçekleşen bu hareketler sırasında küçük deliklerden
geçmeye zorlanır. Ancak bu ufak delikler pistonun bir tarafından diğer bir tarafına
büyüklüklerine göre ancak belirli bir miktarda sıvının geçmesine izin verirler.
Böylelikle yay ve süspensiyon sisteminin hareketleri ağırlaşıp dengelenir, tabi tüm
bu enerji azaltımı sırasında da ısı açığa çıkar. Sonuç olarak amortisörler otomobilin
lastiklerinin yere daha sağlam ve devamlı temas etmesini sağlar, yatmayı, kaymayı,
zıplamayı, fren sırasında dalmayı ve hızlanma sırasında ön tarafın yükselmesini,
arka tarafın çökmesini engeller/azaltır.
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol